Caster Semenya kapak

Caster Semanya: Asker Olmak İstiyordum

  • Aşağıda okuyacağınız yazı Caster Semanya tarafından theplayerstribune sitesi için yazılmış ve 27 Eylül 2019’da yayımlanmıştır.
  • Yazıdaki görseller, orijinal haline duyduğumuz saygı sebebiyle aynen kullanılmıştır. Orijinal metne ulaşabileceğiniz link, çevirinin sonunda mevcuttur.

Küçük bir kız çocuğuyken asker olmak istiyordum.

Vatanımı korumak istiyordum. Ülkemi temsil etmek istiyordum. Kahraman olmak istiyordum.

Benim doğduğum yerde kızların çoğu asker olmayı hayal etmez. Güney Afrika’da bize saygı duyuluyor tamam ama orduya katılmak kızlara göre bir iş değilmiş gibi bir algı var.

Kardeşlerimle birlikte kırsalda büyüdüm. Hepimiz akıllı çocuklardık ama ben biraz yaramazdım. Her gün futbol oynardım. Kadın takımları yoktu bu yüzden erkeklerle oynardım. Çok iyi olduğumun farkına vardıklarından onlarla oynamama izin verirlerdi.

Annem öğretmendi, benimle ve kardeşlerimle o ilgilenirdi. Çoğu zaman evde olurdu. Babam, Victoria’da çalışırdı ve ayda sadece bir kere eve gelirdi. İkisine de yakındım. Beni saygıyla büyüttüler ve bana insanların kim olduklarına saygı duymam gerektiği düşüncesini aşıladılar. Her zaman, ne istersem onu yapabileceğimi söylerlerdi.

12 yaşımdayken koşmaya başladım. Bu alanda oldukça da iyiydim. Koşarken mutlu oluyordum. Koşuyu iş olarak görmüyordum yani para kazanmayı düşünmüyordum çünkü neden koştuğumu unutmak istemiyordum. Yani anlayacağınız günün sonunda koşmayı sevdiğim için koşuyorum.

Lauren Mulligan / The Players’ Tribune

2009’da ülkemi temsil etme fırsatını buldum. 18 yaşımdayken Berlin’deki 800 metre yarışında ilk profesyonel müsabakama çıktım. IAAF Dünya Şampiyonası’ydı. Altını kazandım. İlk profesyonel yarışımda altın madalyayı kazanmıştım. Dünyanın en iyisiydim.

Ama insanlar beni tebrik etmedi. Bunu söylemediler. Erkek olduğumu söylediler. Avantajlı olduğumu öne sürdüler. Vücudumdaki testosteron seviyesinin çok yüksek olduğunu gündeme getirdiler.

Dünya şampiyonalarında altın madalya kazanan Güney Afrikalı ilk siyah kadın olduğumu söylemediler. En iyisi olduğumu söylemediler.
Beni 18 yaşında bir kadın olarak görmediler. Kırsaldan gelip dünyanın en iyisi olmuş genç bir kadın olarak görmediler. Aslında beni insan olarak bile görmediler.

Beni, üzerinde deney yapabilecekleri bir kobay olarak gördüler. Vücudumu incelemek istediler.

Ama ne yapıyorum biliyor musunuz? Hepsini görmezden geliyorum. Bu tarz şeyleri okumuyorum. Onları duymuyorum.

Lauren Mulligan / The Players’ Tribune

Dünyada iki tip insan vardır. İlki, insanlara saygı duyan hoşgörülü insanlar. İnsanları oldukları gibi kabul eden, onların nasıl yaşaması gerektiğini dikte etmeyen insanlar. Ebeveynlerim hoşgörülü insanlardır. Ailemdekiler hoşgörülü insanlardır. Ben hoşgörülü biriyim. Bana kim olduğunu söylediğinde ve kendi gözlerimle kim olduğunu gördüğümde sana saygı duyarım.

Tabii bir de diğerleri var. Üstün olmakla kafayı bozmuş insanlar. Kendine güveni olmayan veya kimliklerinden dolayı diğer insanları eleştirmeyi kendilerine görev bilmiş insanlar. İşte bunlar görmezden geldiğim insanlar. Benim dünyamda onlara yer yok. Onları duymuyorum.

Hayatım boyunca bu tip insanları görmezden geldim, koşucu olduğum bu son 10 küsur yılda da yaptığım bu.

Vücudum üzerinde testler yaptılar. Testosteron seviyesini düşürücü ilaçlar alıp vücudumu değiştirmemi istediler. Vücudumu değiştirmek istemiyorum. O ilaçların hayatımın geri kalanında vücudumda ne gibi etkileri olacağını bilmiyorum. Bana bunları yapmalarını çok başarılı olmama bağlıyorum. Hiç yarış kazanmasaydım testosteron seviyemin yüksekliği gram umurlarında olur muydu? Bunun bir tür kontrol çabası olduğunu biliyorum.

Biz Güney Afrika’da kontrol etme çabasına aşinayız. Hâkim ve güçlü olma çabalarını biliyoruz. Ben diğer koşucular gibi değilim. Farklılığı tehdit olarak görüyorlar.

Şu ana kadar yarışmamı engelleyen kurallar yoktu ama IAAF başkanı bu kuralları değiştirmek istiyor. Bu deli saçması. Gücü elinde tutanların da kız çocuğu sahibi olduğunu biliyorum. Bazılarının evli ve çocuk sahibi olduğunu biliyorum. Günün sonunda eve gidiyorlar ve bunu kendi çocuklarına yapmıyorlar. Çocuklarının ve eşlerinin seçimlerine itibar ediyorlar. Fakat benim vücudumu değiştirmek istememe saygı duymuyorlar. Onlara kim olduğumu söylediğimde beni utanç verici testlere tabi tutuyorlar.

Ben de birinin çocuğuyum. Ben de birinin kızıyım. Ben de birinin karısıyım.

Ailenizden birine bunları yaşatmazdınız. Ama bana yaşatıyorsunuz.

Kim olduğumu biliyorum. Dünyanın en iyi koşucusu olduğumu biliyorum. Bütün bu yaşananlara rağmen bir kadın olarak en iyi olmanın benim için ne anlama geldiğini biliyorum.

Genç kızlara ilham verdiğimi biliyorum. Sokakta bir genç kız bana gelip şöyle dese: “Caster, bu hayatta ne yapmalıyım?” Ona, “Genç kız, kendini nerede görüyorsun? Ne istiyorsun? Seni ne mutlu eder? İşte yapman gereken bu.” derdim.

Kendimizi nasıl gördüğümüz ve isteklerimiz kim olduğumuzu belirler. Aynı şeyi genç erkek çocuklarına da söylerim.

Her şeyi yapabilirler. Mutlu olabilirler. En nihayetinde söylemleriniz, kim olacağınızı belirler.

Lauren Mulligan / The Players’ Tribune

Günün birinde torunlarıma hayatımı anlatacağım. Onlara çocukluğumdan bahsedeceğim. Kim olduğumu anlatacağım. Onlara büyükannelerinin dünyanın en iyi koşucusu olduğunu söyleyeceğim. Onlara ilk kez yarış kaybettiğimde nasıl hissettiğimi anlatacağım. Onlara ailenin en önemli şey olduğunu söyleyeceğim. Dünyanın geri kalanını nasıl bertaraf ettiğimi de. Aile her şeydir. Onlara saygı duymayı öğreteceğim ve tabii kendilerinin farkında olmayı da. Dünyanın geri kalanı size her zaman inanmayacak.

Asker olmak istiyordum. Şimdi adalet için mücadele ediyorum. Cinsiyet eşitliği için savaşıyorum. İşte bu tam benlik bir iş. Ama gerçek bir askerseniz her evden çıkışınız son çıkışınız olabilir.

Gerçek bir askerden farklı olarak ben eve her gün gelebiliyorum ve evde karımın güzel gülümsemesini görebiliyorum.

Ülkemi temsil etmek istiyordum. Katıldığım her yarışta bunu yapıyorum. Ben, dünyanın en iyi koşucusu Güney Afrika kırsalından çıkmış kız Caster Semenya.

Kahraman olmak istiyordum.

Ancak daha değil çünkü henüz işim bitmedi.

Yazının orijinal metni için tıklayınız.


Plase:

Total
0
Shares
Önceki Yazı

İnter: Yin Ve Yang'ın Sonsuz Döngüsü

Sonraki Yazı

5 | Kırılma Anı

Bunlar da ilgini çekebilir
Daha

Faker: Ölümsüz

Aşağıda okuyacağınız yazı Faker tarafından theplayerstribune sitesi için yazılmış ve 28 Ekim 2016’da yayımlanmıştır. Yazıdaki görsellerin bir kısmı, yazının orijinal…