Burcu Eken İle Söyleşi: Kadın Futbolu

Beşiktaş eski muhabiri olan sonrasında futbol kulüplerimizde yöneticilik yapan ve Çaykur Rizespor Kadın Futbol Kulübü’nün kuruluşunda bizzat yer alan Burcu Eken ile futbol dünyası ve bu dünyada kadının rolü, yeri üzerine ezberleri bozan, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdik.

Burcu Hanım öncelikle kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?

Kendisini erkek bekleyen ailesini 1 Eylül 1990’da “ters köşeye” yatırarak ilk golünü atan ancak ilk gol sevincini Tsubasa ile yaşayan bir kız çocuğuydum. Spora olan tutkum her geçen gün derinlik kazandı. İnsanların hobisini, kendi işim olarak seçmeye karar verdikten sonra İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu, Spor Yöneticiliği ve Spor Gazeteciliği ile ilk somut adımımı attım. Devamında TÜRVAK (Türker İnanoğlu Vakfı) Sinema Televizyon Okulu’nda %100 Burslu Spikerlik-Sunuculuk Eğitimi, 600 kişi arasından seçilerek girdiğim Sports TV’de Spor Yayıncılığı Eğitimi ve HAKAN ÖZTÜRK Medya Eğitim Merkezi’nde aldığım diksiyon dersi ile savaş boyalarımı sürmüş oldum. Üniversite Stajımı Beşiktaş TV’de, TÜRVAK Stajımı ise NTVSpor’da yaptıktan sonra görsel spor medyasına ilk adımımı attım. Akabinde içimdeki futbol romantiğine söz geçiremeyerek “sahada olmalıyım” düşüncesi ile yazılı spor medyasına da giriş yaptım. İlk yazım olan “Yüksek Topuklu Kramponlar” ile yazarlık hayatım başlamış oldu. İlerleyen dönemlerde Ajansspor’da Mustafa Çulcu ile birlikte yaptığımız Süper Lig değerlendirmeleri ve devamında şimdi yayın hayatında olmayan bir Gazeteden gelen teklif üzerine hayata geçirdiğim PTT 1. Lig panoraması ile ligler özelinde çalışmalara imza attım. 2014 yılında soluğu “Futbolun kalbinin attığı yer Brezilya”da aldım. 2014 Brezilya Dünya Kupası’nı yerinde takip ettim ve özel yayınlar yaptım. Böylece Türkiye’nin en genç Dünya Kupası takip eden kadın gazetecisi oldum. Bu gururu yaşamak parayla satın alınabilecek bir his değildi onu gördüm. Mesleki büyüklerim sayesinde tanıştığım dönemim FIFA başkanı Joseph Blatter, İspanya Futbol Federasyonu başkanı Angel Maria Villar, rahmetli Arjantin Futbol Federasyonu başkanı Fallece Julio Grondona, UEFA ve FIFA temsilcimiz Şenes Erzik, teknik direktör Fatih Terim ve bir çok isimle tanışma fırsatı buldum. Dünya Kupası’nın ardından dil eğitimi için geçtiğim Arjantin’de, Hürriyet Spor Arjantin muhabiri olarak görev yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra Beşiktaş muhabirliği ile işe başladım. Ardından Radyo Bilyoner’in kuruluşu, TRTSpor derken mesleki merdivenleri hızla çıkmaya başladım. Hayat ya bu rüzgârın nasıl eseceği belli olmaz işte. Bir gün gelen bir telefonla mesleki kariyerim yön değiştirdi. Beylerbeyi Spor Kulübü’nde Kulüp Müdürlüğü ile başlayan yeni görevimle birlikte futbolun asıl mesleğim olan kısmına da geçiş yapmış oldum. Daha sonraki yıllarda Alibeköyspor asil yöneticiliği ve son olarak Çaykur Rizespor Kulübü’nde de görev alarak Türk futboluna katkı sağlamaya çalıştım.

Ayrıca İngilizce, İspanyolca ve Rusça bilmekteyim.

Kadın Futboluna hangi alanlarda hizmet ettiniz?

Kadın futbolu ile üniversite döneminde tanışıklığım başladı. Mezun olduktan sonra da Fatih Vatanspor Kulübü’nde yönetici olarak 2 sezon görev aldım. O dönem Türkiye’nin en genç kadın yöneticisi oldum. Kadın futboluna hizmetim bu şekilde başlamış oldu. Aradan yıllar geçti 2020 – 2021 futbol sezonunda Turkcell Kadınlar Süper Ligi temsilcisi Samsun İlkadım Belediyesi Yab-Pa Spor Kulübü başkanı Ali Akyüz, Atatürk’ün Samsun’da attığı ilk adımı kendine şiar edinerek Türk Kadın futbolunda bir şeyleri değiştirmek ve daha güçlü olmak gerektiğini düşünmesi üzerine benimle iletişime geçti. Kadın futboluna “Sportif Direktörlük” terimini kazandırmak istediğini söyledi. O dönem Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu’nun “Alo ben Emre abin” esprisi çok yaygındı. Ben de “Alo ben Burcu ablan” esprisini kullanarak ve daha da anlamlı hale getirmek amaçlı bu görevi kabul ettim. 2021-2022 futbol sezonunda da Çaykur Rizespor Kulübü’nün Kadın Futbol Şubesi kuruluşunda yer aldım.

Kısa zaman önce Çaykur Rizespor ile bir tecrübeniz oldu. Bize deneyimlerinizi ve Rize’de Kadın Futboluna bakışı nasıl özetlersiniz?

Çaykur Rizespor Kulübü’nde kulüp başkanı Tahir Kıran’ın asistanı olarak görev aldım. Başkanımı en iyi şekilde asiste etmeye çalıştım. Süper Lig düzeyinde ilk defa böyle bir çalışma ortamında bulundum. Futbolun alt liglerine hâkim olan birisi olsam da Süper Lig deneyimi çok çok farklıymış bunu tecrübe edindim. Başkanım Tahir Kıran’ın “Futbolda Kadın istihdamı” projesini genişletmek amacıyla Rize’de kadın futbol şubesi açılmasını istedi. Bu konuya çok hassas davrandı. Rize ilindeki kız çocuklarına ulaşmak, onlara istihdam sağlamak başkanımızın çok değer verdiği konular arasında yer aldı. Yöneticilerimizden şube başkanı olarak görevlendirdiği Hüseyin Uzun’a da yardımcı olmamı söyledi. Haliyle başkanımın talebi doğrultusunda en kısa zamanda en iyi kadroyu kurarak lige yetiştirmeye çalıştık. Geçmiş yıllardaki deneyimlerim ve bir önceki sene Sportif Direktörlük görevimden dolayı çok zorlanmadan takımı kurduk. Yapmış olduğumuz transferler, TFF grubumuzun belirlenmesi akabinde rakiplerimizin analiziyle sezon başlamadan sezon sonundaki sıralama tahminimizi Tahir başkana ilettim. “6-7-8 bandından bitireceğimizi düşünüyorum” dedim ve dediğim gibi de sezon bitirdik.

Burcu Eken Plase

“6. Galatasaray, 7. Çaykur Rizespor Kulübü ve 8. Trabzonspor” bitirmiş oldu. Rize’de Kadın futbol takımıyla birlikte çok güzel bir hava yakalandı. Taraftarlar kadın futbolcuları çok sevdi. Kısa bir sürede hepsi ailelerinin birer kız çocuğu gibi oldu. Rize halkı yağmur-çamur, kar-kış demeden maçlara gitti, kızları sonsuz desteklediler. Fakat çok üzücü ki bizden sonraki yönetim şubeyi kapatma kararı aldı. Yeni sezonda ne yazık ki Turkcell Kadın Süper Ligi’nde Çaykur Rizespor Kulübü yer almayacak. Bu haberi aldığımda çok üzüldüm. Kim bilir belki bir gün tekrar şubeyi açmak yine bize nasip olur.

Avrupa hatta Dünya ile kıyasladığımızda ülkemizde kadın futbolunu nerede görüyorsunuz?

Avrupa ve Dünya Kadın futboluna baktığımızda yolun çok daha başında olduğumuzu görebiliyoruz. Tüm dünyanın bildiği başarılı ve popüler kulüplere baktığımız zaman kadın futbol şubelerinin çok eski tarihlerde açıldığını görebiliyoruz. Örnek verecek olursak; Barcelona Kadın futbol takımı 1980 yalında kurulmuş iken ülkemizde Galatasaray ya da Fenerbahçe 2021 yılında takım kurdu. Başka bir örnek Almanya, FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nı 2003 ve 2007’de olmak üzere 2 kez, Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası’nı ise 7 kez kazanan bir ülke iken biz Türk milli takımı ile henüz uluslararası turnuvalara katılmaya hak kazanamadık.

Biz ülke olarak sizce neden bu turnuvada yer alamadık?

Biraz önce de söylediğim gibi kadın futbolunda çok çok yeniyiz. İyi bir Milli Takım ekibine sahibiz fakat ligler düzeyinde henüz Avrupa ve Dünya ile mücadele edebilecek seviyeye gelmedik. Ne zaman ki Türkiye’den Avrupa’ya kadın futbolcularımızı transfer etmeye başlarız o zaman milli takımda da çok başarılı dönemler başlar. Bunun için en az 10 seneye ihtiyacımız var.

Yakın gelecekte kadın futboluna hizmet etme planınız var mı?

Ne demiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır! Yaklaşık 10 yıldır Türk futboluna hizmet ediyorum. Sadece kadın futbolu olarak ayırmamak gerek. Kadın erkek olarak ayırmadan görev verildiği takdirde hizmet etmek isterim. Edindiğim tecrübeyi genç nesillere aktarmak, onlardan iyi birer yönetici olmalarını sağlamak hayallerim arasında yer alıyor.

Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası başladı. 31 Temmuz’a kadar da devam edecek. Favori takımınız ve sürpriz adaylarınız var mı?

Favori takımım, Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonasını 7 kere kazanan Almanya. Son Avrupa Şampiyonu, Hollanda ise sürpriz yapabilir. Ya da şampiyonaya yeni bir akım kazandırıp ev sahibi ülke şampiyon olur denilecekse İngiltere şampiyon olabilir. Çünkü Hollanda’da kendi ülkesinde ev sahipliği yaptığı turnuvada şampiyon oldu.

Burcu Eken

Alt liglerde de kadın başkanlar var. Yavaş yavaş kadının futboldaki varlığı kabul edilir hale gelmeye başladı. Yolumuz uzun ve dikenli. Asla pes etmek yok.

Burcu Eken

Norveç Federasyonu tarihinin ilk kadın başkanını seçti. Bizim ülkemizde böyle bir durumu görmemiz sizce mümkün mü?

Tabii ki mümkün. Şimdi olmasa bile birkaç yıl sonra olabilir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan döneminde ilk kez kadın federasyon başkanları ve kulüp başkanları görev yapmaya başladı. Mesela Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay hanımefendi oldukça başarılı bir şekilde görevini yürütmektedir. Son seçilen Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Mehmet Büyükekşi yönetiminde ilk kez 2 kadın yönetici yönetimde yer aldı. Ayrıca, Süper Lig’te yer alan Kayserispor’un başkanı Berna Gözbaşı Ataerkil bir toplumun içerisinde bu işi layığı ile yapan bir isim. Alt liglerde de kadın başkanlar var. Yavaş yavaş kadının futboldaki varlığı kabul edilir hale gelmeye başladı. Yolumuz uzun ve dikenli. Asla pes etmek yok.

Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nın biletlerinin büyük ölçüde satılmış olmasını nasıl değerlendirirsiniz? Ülkemizde kadın futboluna seyirci desteği ne durumda?

Kadın futbolu Avrupa ve Dünya’da artık çok popüler bir halde. Son oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş Barcelona – Real Madrid maçı 91.553 kişi tarafından izlenildi. Başka bir örnek 2013 yılında İsveç’in ev sahipliği yaptığı Avrupa Kadınlar Futbol Şampiyonası finali Almanya – Norveç maçını tribünde 41.301 kişi seyretti. Futbolun anavatanı İngiltere’de maçlara yoğun ilgi olmasına şaşırmamak gerekir. 16. yüzyılda Philip Sidney, A Dialogue Betweene Two Shepherds adlı şiirinde Orta çağ döneminde kadınların da futbol oynadığına değinmiş, İskoç Kraliçesi Mary‘nin mülkiyetinde olan bir topun en eski futbol topu olduğunu söylemiştir. Bu sebeple ben İngiltere’de düzenlenen euro2022 biletlerine çok yoğun ilgi olmasına hiç şaşırmadım diyebilirim.

Turnuva özelinde gol kralı ve yıldız olma adaylarınız var mı?

2001 doğumlu PSV Eindhoven alt yapısından yetişmiş Ajax futbolcusu Romee Elke Henk Leuchter, Bayern Münih futbolcusu İzlanda milli takımında oynayan Karolina Lea Vilhjalmsdottir, Almanya milli takımı oyuncuları Etonam Nicole ve Sophia Kleinherne gelecek vadeden futbolcular arasında yer alıyor.

Türkiye’de erkek futbol ikliminin kadın futbolu gelişimi üzerine herhangi bir etkisi olduğunu düşünüyor musunuz, başka bir deyişle TR erkek futbolundaki gergin iklim kadın futbolu önündeki engellerden biri mi?

Kadın Futbol Ligleri, Türkiye Futbol Federasyonu’nda Gelişim Ligleri içerisinde yer alıyor. Bu departmanın başında da çok önemli bir futbol insanı Oğuz Çetin bulunuyor. Oğuz Çetin, Türkiye’nin önemli kulüplerinde ve milli takımda forma giymiş bir isim. Böyle birinin başında bulunduğu departman gelişime açık ve yenilikçi bir vizyona sahip. O sebeple erkek futbol ikliminin kadın futbolu gelişimi üzerinde olumlu etkisi yer almaktadır. Ayrıca kadın milli takımlar teknik direktörü Necla Güngör Kırağası’da liglerin gelişimi için ciddi mesai harcayan bir diğer isim. Erkek futbolundaki gergin iklim kadın futboluna yansımış değil. UEFA’nın aldığı karar doğrultusunda da kadın futbolu çok kısa bir sürede iyi bir seviyeye geleceğini düşünüyorum.

“Kadın futbolunu kadınlar, erkek futbolunu erkekler yönetmeli” önermesi sizin için ne ifade ediyor?

Çok ırkçı ve cinsiyetçi bir yaklaşım. Asla kabul edilemez. Avrupa ve Dünya’da erkek futbolunda çok başarılı olan kadın teknik direktörler, kadın futbolunda çok başarılı erkek teknik direktörler var. Eğer ki kadın futbolunu kadınlar, erkek futbolunu erkekler yönetsin dersek o zaman gelişim gösterilmez. Futbol harici birçok sporlarda kadın-erkek birlikte antrenman yapar. Ve bu branşlarda çok ciddi başarılar elde edilir. Bu sebeple kadın futbolunu kadınlar, erkek futbolunu erkekler yönetmemelidir. Birlikte hareket edip, başarılara imza atılmalıdır.

Burcu Eken Plase

TR’de spor yapan kitlenin batı merkezli ilçelerde ağırlık gösterdiğini düşünüyor musunuz? Katılıyorsanız yayılım için atılması gereken adımlarla alakalı önerilerinizi alabilir miyiz?

Ülkemizde Edirne’den Kars’a Sinop’tan Antalya’ya 81 ilimizde spor yapan 7’den 70’e insanlar yer almaktadır. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın İl Spor Müdürlüklerince, Belediyeler, Velilikler ve Kaymakamlıkların yanı sıra Federasyonlarca yürütülen birçok sportif faaliyet vardır. Bir dönem roketatar seslerinin yükseldiği Şırnak Cudi’de artık raket sesleri yükselmekte, Tenis Federasyonu her yıl Cudi Cup turnuvası düzenlenmektedir. Batman’da Valilik himayesi altında kardeşlik bisiklet turnuvası gerçekleştirilmiştir. Kars / Sarıkamış’ta çok sayıda satranç tutkunu mücadele etmiştir. Trabzon’da şehit Eren Bülbül adına futbol turnuvası, Nevşehir’de masa tenisi turnuvaları düzenlenmektedir. Görüldüğü üzere spor yapan kitle sadece batı merkezli değil tüm ülke genelindedir. Spora son 20 yılda yapılan yatırımın meyveleri son düzenlenen Cezayir’in Oran kentinde 25 Haziran’da açılışı gerçekleştirilen 19. Akdeniz Oyunları’nda 45 altın, 26 gümüş, 37 bronz toplam 108 madalya elde ederek organizasyonu ikinci sırada tamamlayarak almıştır. Spora ve sporcuya yapılan yatırımlar aynı istek ve arzu ile devam edildiği takdirde Olimpiyat seviyesinde de başarılı bir grafik oluşturacaktır.


Plase:

Total
0
Shares
Önceki Yazı

Ali Murat Hamarat İle Sohbet

Sonraki Yazı

Harry Kane: Sıfırdan Zirveye