Aşağıda okuyacağınız yazı Jamie Chadwick tarafından The Players Tribune sitesi için yazılmış ve 11 Mart 2022‘de yayımlanmıştır. Orijinal metne ulaşabileceğiniz link, çevirinin sonunda mevcuttur.
Uzun yıllar boyunca, motor sporlarında kadın olmak üzerine pek kafa yormadım. Galiba bunun önemli olmadığını düşündüm.
Çünkü her şeyden önce ben bir yarış pilotuyum.
Dedikleri gibi, “Kaskı taktığınızda, kiminle yarıştığınız pek de fark etmez.”
Fakat hepimiz gerçeğin farkındayız, işler tam olarak böyle yürümüyor.
Bu sporda bazı şeyler erkekler için farklı, kadınlar için farklı gelişiyor. Fakat farklılıkların, kadınları bu sporda başarılı olmaktan alıkoyacağını zannetmiyorum.
Motor sporları yapan bir kadınım ve bununla gurur duyuyorum. Kendimi kadın pilot olarak tanımlamanın önemli olduğunu düşünüyorum çünkü bu spordaki erkeklerden bir diğeriymiş gibi algılanmak istemiyorum. Size nedenini açıklayayım.
Büyürken hep erkek egemen ortamlarda bulundum. Okulda hepi topu dört kız öğrenciydik. Doğal olarak, erkekler ne yaparsa onu yapıyorduk.
O zamanlar pek farkında değildim ama şimdi düşününce, sahada 100 erkekle futbol oynayan tek kız olmam biraz garip.
Sıradan bir oğlan çocuğu gibiydim. Ağabeyim Ollie ne yaparsa onu yapardım. O bahçede futbol oynuyorsa, ben de bahçede futbol oynuyordum. O arabalarla oynamak isterse, ben de arabalarla oynamak istiyordum. Ollie pazar günleri Castle Combe’daki yerel yarış pistinde karting yapmaya başladığında tabii ki ben de aynısını yapacaktım.
İlk yarışıma çıkacağım gün o kadar gergindim ki hiçbir şey yiyemedim. Hayal edin, 11-12 yaşlarındaydım ve Ollie’nin eskilerini giyiyordum. Acayip gülünç görünüyordum!
Daha önce sadece, babamın eski model Peugeot 107’sini kullanmıştım. Onu da Man Adası’nda yaşadığımız zamanlarda evimizin önündeki çayırda denemiştim. Harbiden küçüktüm, beş yaşında ya vardım ya yoktum. Tek yaptığım babamın kucağına oturup direksiyonu çevirmek ve arabayı bir yere vurmamaya çalışmaktı.
Birkaç yıl sonra pedallara ulaşacak kadar uzadım. Babam yan koltuktan bir baston ile debriyaja basıyordu, ben de gaza ve frene basıyordum.
İlk başlarda çok yavaş sürüyordum. Birinci vites, ikinci vites, üçüncü vites derken tekrar ikinci vitese düşüyordum.
Castle Combe’daki piste çıkar çıkmaz, yarış dünyasına ait olduğumu hissettim.
Zehri kapmıştım.
Kendi kendime şöyle düşündüm: Yarışı kazanan ben değil de ağabeyim olsaydı yine bu kadar yaygara koparır mıydınız?
– Jamie Chadwick
Bunlar saatte 60-70 km ile giden çok da üst düzey olmayan karting araçlarıydı fakat yine yarışma hissini verecek kadar hızlı gidiyorlardı. Yarışırken içimden şöyle demiştim: Vay be bu harika bir şey, sürekli bunu yapmak istiyorum.
O noktadan sonra adrenalin bağımlısı oldum.
Gençler seviyesinde yarışırken kendimi kimseden farklı hissetmiyordum. Daha önce dediğim gibi, hayatım boyunca erkek egemen ortamlarda bulundum. Griddeki neredeyse tek kadın sürücü olmamı sorgulamadım.
Sporu sevdim, insanların çoğunu açık fikirli ve samimi buldum. Tabii ki yarışlar kazandığımda, olumsuz yorumların kulağıma geldiği oluyordu. Bazen de kaskımı çıkarınca bir kız olduğumu gören insanların şaşkınlıklarına tanık oluyordum.
Kadınların yarışması hala o kadar alışılmadık bir durum ki bazı insanlar nasıl reaksiyon vereceğini bilemiyor. İyi niyetli olmalarına rağmen şaşkınlık gösterebiliyor veya küçümseyici tavırlar takınabiliyor.
Kendi kendime şöyle düşündüm: Yarışı kazanan ben değil de ağabeyim olsaydı yine bu kadar yaygara koparır mıydınız?
Ancak en üst seviyeye geldiğimde, kadın pilotlar için işlerin farklı yürüdüğünü fark ettim.
Fiziksel olarak erkekler ve kadınlar farklıdır. Bu bilimsel bir gerçek. Yarışlar söz konusu olduğunda farklılıkların sonuçları etkilediğini sanmıyorum. Yani, motor sporlarında kadınlarla erkeklerin kafa kafaya mücadele etmesinin önünde hiçbir engel yok. Tamam bazı farklılıklar var ama henüz bunların tam olarak idrak edildiğini düşünmüyorum.
Motor sporları, çoğu insanın düşündüğünün aksine fiziksel olarak çok talepkardır. Yeterli destek ve imkân olmadan bu talebe cevap vermek bir hayli zordur.
Ayrıca, Formula 1’den başlayarak alt serilere doğru hangi arabanın boyutuna bakarsanız bakın, ortalama bir erkek için tasarlandığını görürsünüz. Bu, kokpitin genişliğinden tutun da pedalların boyutuna kadar aracın her kısmı için geçerli.
Zaten 1.60 boyum ve küçük ayaklarım var, bu yüzden araca uyum sağlamak, bu dezavantajımı başka şeylerle dengelemek zorundayım.
Bir kadın olarak, çoğu zaman bu sorunları dillendirmek yerine onların etrafından dolaşmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu durumun nedenlerini anlayabiliyorum. Araba veya yarış tulumu üreten bir üreticiyseniz potansiyel müşterilerinizin %99’u erkek. Doğal olarak kadınlar için bir şeyler tasarlayıp üretmeye odaklanmıyorsunuz.
Sesinizin duyulmadığını veya taleplerinizin karşılanmadığını gördüğünüzde bir kadın olarak motive olmakta zorlanıyorsunuz.
Fakat bu durumda değişimlerin yaşandığını söylemeliyim.
2019’da, gridin tamamının kadınlardan oluştuğu tek koltuklu yarış serisi W Series başladı. İlk başta herkes aynı dertten muzdaripti. Puma’dan aldığımız yarış tulumlarının hepsinin kol ve bacak kısımları bol, kalçaları ise çok dardı.
Hepimiz değişmesi için yarış tulumlarımızı geri gönderdik. Böylelikle Puma, kadınlar için yarış tulumu üreten ilk üretici oldu.
Bu küçük değişimler yaşandıkça, sporu yaparken kendinizi rahat ve oraya ait hissetmeye başlıyorsunuz.
F3’te ve diğer serilerde erkeklere karşı yarışlar kazandım, neden şimdi ayrı bir seride yarışayım?
– Jamie Chadwick
Bu yüzden W Series çok önemliydi.
Bazı insanlar için tartışılacak noktaları olduğunu biliyorum.
Dürüst olacağım, F1‘in sadece kadınlardan oluşan bir destek serisi planladığını duyduğumda bu fikir hiç hoşuma gitmedi.
Zaten kadın-erkek karışık serilerde başarılar elde etmiştim. F3’te ve diğer serilerde erkeklere karşı yarışlar kazandım, neden şimdi ayrı bir seride yarışayım??
Bu girişim bazı insanlar tarafından ayrımcılık olarak bile nitelendirildi.
Fakat birkaç kişi bunun doğru bir girişim olacağına beni ikna etti. Diğer kadın pilotlarla konuşunca bunun biz kadınlar için büyük bir fırsat olduğunu gördüm.
Bu, para mevzuları çözülmüş bir organizasyondu.
Bilmeyenleriniz varsa size şunu söyleyeyim: Motor sporlarında kariyer yapmak çok maliyetlidir. Hem de akıl sınırlarını zorlayacak kadar maliyetli. Sizi destekleyecek birine ihtiyacınız var. Gerçekten destekleyecek birine.
Ailem, bu spora başladığımız ilk zamanlarda beni ve kardeşimi desteklediği için çok şanslıydık. Biz 16 yaşına gelene kadar bu böyle sürdü fakat sonrasında “Tamam, artık tek başınasınız!” dediler.
Sonrasında yarışmak iş halini aldı ve bu işte dönen paralar akıllara durgunluk verecek seviyedeydi. Bir sonraki yıl yarışabilmek adına son ana dek sponsor aradığım onca zamanım oldu.
Çok saçma bir durum ama bu her pilot için böyle. Kariyerinizin her aşamasında finansal desteğe ihtiyacınız var, aksi takdirde kariyerinize devam edemezsiniz. Bu herkes için geçerli.
Bu, sporda yer almak isteyen herkes için bir büyük engel, özellikle de kadınlar için. Çünkü sporun en üst seviyesinde bir kadın pilot yok; dolayısıyla ebeveynler, sponsorlar ve diğer destekçiler gelecek göremedikleri bir kadın pilota finansal destek vermekte çekimser davranabiliyor.
W Series, kadınlar için tek koltuklu yarışları profesyonelleştirdi. Görünürlük ve bize ayrılmış bir sahne sağladı. Bu harikulade bir şey.
2019’da ve 2021’de W Series’i kazanmam kariyerimi başka bir noktaya taşıdı. W Series olmasaydı muhtemelen bugün yarışamazdım. Bu kadar basit.
Kartingde kendimi göstermeye başladığımda, sürekli hedefim sorulurdu ve her zaman “Formula 1” derdim.
Öyle derdim çünkü bu işin zirvesi orasıydı. Fakat hedefime ulaşabileceğime hiç inanmıyordum.
Uzun süre boyunca takip edebileceğim bir yol göremedim.
Fakat F3’te, W Series’de yarıştıktan ve Williams’ta gelişim pilotu olduktan sonra artık bu hedefim çok daha gerçekçi görünüyor.
Saf değilim, Formula 1’e ulaşmanın zor bir hedef olduğunun farkındayım ama kendime inanıyorum.
Spor adına, orada bir kadın pilotun varlığı önemli bir gelişme olurdu.
Motor sporları, sadece zengin erkeklerin var olabileceği bir sahne olmamalı. Bunun tartışılacak bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki zorlukların üstesinden gelip de sporda var olan kadınlar var fakat daha fazla çeşitliliğe ihtiyacımızın olduğu da ortada.
Geçmişte kendini F1’de kanıtlamaya çok yaklaşan birçok kadın oldu. Fakat gridde kendine yer bulan son kadın Lella Lombardi’nin Grand Prix’e çıkmasının üzerinden 46 sene geçti.
Susie Wolff ve Claire Williams gibi insanlar ilham verici figürler ama en üst seviyeden daha alt seviyelere kadar her kademede daha fazla kadın rol modele ihtiyaç var.
Pilot olarak gelişerek F1’e adım adım yaklaşmam üstümdeki baskıyı artıracaktır fakat aynı zamanda dikkatleri üzerime çekecektir.
Fakat direksiyon başına geçtiğimde asıl motivasyonum, başarılı bir yarışçı olma arzum. Bunu her şeyden çok kendim için yapıyorum. Kazanmamın ya da kaybetmemin bütün bir cinsiyete mal olmasını istemiyorum. Çünkü benim kötü olmam diğer kadın yarışçılar hakkında fikir vermiyor.
Örneğin çok erken fren yaptığım için pole’ü alamadığımı biliyorum, kadın olduğum için değil ben olduğum için.
Er ya da geç, genç bir kadın pilotun gelip kendini en üst seviyede kanıtlayacağına eminim. Bundan hiç şüphem yok.
W Series’in ilk zamanlarını hatırlıyorum da gridi oluşturmak için gerekli olan kadın pilotları nereden bulacaklar diye düşünmüştüm. Kadın pilot sayısı işte o kadar azdı! Fakat ilk seçim gününe gittiğimde, dünyanın her yerinden gelmiş 100’e yakın kadınla karşılaştım. Şaşırmıştım. Bugünlerde bu sayı her geçen gün artıyor. Sadece yeterli desteğe ihtiyaçları var.
Bu arada, ilk yıldız kadın pilotun reklam değerini hayal edebiliyor musunuz?
Formula 1’deki bir sonraki kadın pilot olmak istiyorum. Buraya yazacağım bir sonraki yazının konusunun F1’deki ilk şampiyonluğum olmasını istiyorum.
Fakat o ben olamasam da her şeyi bulduğumdan daha iyi bir şekilde yeni nesil kadın pilotlara bırakmayı umuyorum. Kadınların bu işi erkekler kadar iyi yapamadığı algısının ve önyargısının değişmesine katkı sağlamak istiyorum. Böylece bir sonraki genç kartingci kendini göstermeye hazır olduğunda, doğru yolu ve zirveye çıkmak için gerekli desteği bulabilir.
Ona tavsiyem: İstatistiklerin seni korkutmasına izin verme.
İçgüdülerine güven.
Kadınlar fazlasıyla yetenekli.
Sen yeteneklisin.
Yazının orijinal metni için tıklayınız.