Bisiklet sporunda bir jenerasyonun defteri kapanıyor. Eski dostlar yavaşça masadan ayrılıyor. Onların yerine, hırslarından arınmış ve sadece yaptığı işe odaklanan bir genç jenarasyon artık bizlerle. Bu jenarasyonun başını da unutulmaz bir Fransa Turu zaferi kazanan Pogačar çekiyor. Kazanmaya odaklanan, sadece işini en iyi şekilde yapan ve her zaman bisiklet üzerinde olmaktan zevk alan bir lider; girdiği tüm turlara mutlaka bir şekilde damgasını vuran, Fransa Turu tarihinin en geç şampiyonu: Tadej Pogačar.
Dokuz yaşındayken ağabeyinin gittiği yerel bisiklet takımı Rog Ljubljana’da kulüp koçu Miha Koncilja tarafından denendi. Koncilja, en hızlı bisikletçiyi değil, en iyi eforu gösteren bisikletçiyi arıyordu. Bu nedenle hızlı gidip bir süre sonra duranlar değil, devamlılığı olan küçük Tadej Pogačar takım içerisinde yerini aldı. Daha sonra o günlerin Slovenya Genç Milli Takım antrenörü olan Andrej Hauptman, Ljubljana yakınlarında bir U15 yarışını izlemeye gitti. Yarışı izlerken öndeki grubun arkasında küçük cılız bir çocuğun kendinden büyük çocuklarla yarıştığını ve zorlandığını düşündü. Organizatörlerden grubu yavaşlatmasını istedi ve çocuğun ezilmemesi için çaba sarf ederken, oradaki bir muhabir, Hauptman’a o cılız sarışın çocuğun çoktan atak yaptığını ve gruba tur bindirmek üzere olduğunu söyledi. O günlerde sadece 13 yaşında olan Tadej Pogačar’ın büyük bir yıldız olacağını anlayan Hauptman, hemen onu kendi himayesine alıp milli takım sistemine dahil eder. Nasıl ki bugün Pogačar dominasyonunu yarışları izlerken hissediyorsak, o zamanlarda da aynı dominasyonu ve mücadeleyi o cılız küçük Tadej Pogačar’da yine hissedebiliyoruz.
O tarihten itibaren Pogačar an ve an gelişmeye devam etti. 2019 yılı Mayıs ayına gelindiğinde Birleşik Arap Emirlikleri takımı ile bir sözleşme imzaladı. 23 yaş altı sporcusu olmasına karşın ışıkları üzerine erken topluyordu. Bisiklet sporunun en prestijli 23 yaş altı yarışı olan Tour de L’Avenir’i kazanmadan önce Quickstep, Sunweb ve şimdiki adı Ineos o zamanki adıyla Team Sky’ın Pogačar ile ilgilenmelerine karşın, BAE elini çabuk tuttu ve yıldız sporcuyu kadrosuna kattı. Bisiklet sporunda amatörden profesyonel bisiklet sporcusu hayatına geçiş adeta bir yeniden doğuş gibidir. Önce o hayata ve pelotona hazırlanmanız gerekmektedir. Kendinizi pelotona adapte ettikten sonra kanıtlamanız fakat çok da göze batmadan bunu yapmanız gerekir. Aksi halde grup içerisinde tutunmanız ve kabul ettirmeniz zor olur.
Tadej Pogačar pelotondaki ilk sınavlarını başarıyla geçen bir öğrenci oldu. Önce Tour Down Under yarışında 13. oldu. Daha sonrasında Algarve Turu’nu kazanarak yükselişini sürdürdü. Ardından Bask Turu’nu altıncı sırada tamamladı ve ilk WorldTour zaferini Kaliforniya Turu’nu kazanarak yaşadı. WorldTour zaferi kazanan en genç bisikletçi olarak da adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Kariyerinde ve takım içerisindeki hızlı yükseliş ivme kazanmıştı bir kere. Giderek artan bir form grafiği mevcuttu. Kaldı ki o dönemki BAE bisiklet takımı tam olarak bir bütünlük içinde hareket edebilen ve güçlü rakiplerine diş geçirebilecek bir takım değildi. Fakat Pogačar sayesinde üç büyük bisiklet turundan biri olan İspanya Turu’nda bunu değiştirdiler. Dağlık etap kazanarak sadece sprint etaplarını kazanan bir takımdan çıkıp, genel klasmancı bir takıma dönüşümde başlamış oldu. Bu dönüşüm tabi ki baş aktörü de Tadej Pogačar’dan başkası değildi. Pogačar, İspanya Bisiklet Turu’nun sondan iki önceki etabındaki atakta Moviestar’ın cevabı ile genel klasmanı üçüncü olarak bitirdi ve spot ışıklarını daha da üzerine çekti.
Kazandığı yarışlar ve form durumu, Fransa Bisiklet Turu’nda genel klasmancı olarak takımda yer almasını sağladı. Henüz profesyonel olduğunda verdiği bir röportajında Fransa Turu’nu katılmanın ne kadar önemli olduğunu ve hayalinde Tur’u kazanmak olduğunu söylüyordu. Şimdi kendisi bu arenada en büyük idolü ve o ana kadar mentoru olan Roglic’e karşı mücadele veriyordu. İlk hafta genel sıralamada geri düşse de kazandığı dokuzuncu etap ve on beşinci etap ile genel klasmanda ikinci sıraya yükselerek vatandaşı Primož Roglič’in 57 saniye gerisinde yirminci etap bireysel zamana karşı gelindi. Fransa Turu’nu takip eden herkes artık Roglic’in şampiyon olarak bitireceğini düşünerek son tura gidiliyordu. Son turda şampiyonluğun ilan edileceği bekleyişine karşın akıllara gelmeyecek epik olaylar serisi başladı. Kilometreler azaldıkça ve finiş çizgisine yaklaşıldıkça Tadej Pogačar adeta masallardaki canavarlar gibi güçlenip, hızlanıyordu. Aradaki 57 saniye farkı ikişer üçer eritiyordu. Öte yandan ayaklarında son bir kuvvet, bir derman arayan Roglič ise yavaş yavaş tükenmeye başlamıştı. Sporseverler ekran başında hop oturup hop kalkarken, bir yandan da dakikalar hatta saniyeleri hesap etmeye başlamıştı. Etap sonunda tam bir bölüm sonu canavarına dönüşen Pogačar tarih yazdı ve 57 saniye geriden başladığı genel klasman liderliğine 1 dakika 56 saniye farkla inanılmaz bir zafere bizleri ortak etti. Bir tarafta yıkım öteki tarafta inanılmaz bir sevinç vardı. Adeta ekran başında bizlere bir dilemma yaşattılar, 20. Etapta duygudan duyguya girildi. Bir tarafta idol olarak gördüğü Roglic’in üzüntüsü ve centilmenliğine karşın Pogačar’ın akıl almaz şekilde güçlü kalması ile en genç Fransa Bisiklet Turu Şampiyonu olarak tarihe adını yazması ile bisiklet tarihine hatta dünya spor tarihine yeni bir sayfa açtı. Öyle ki Pogačar 2020 Turu’nda genel klasman, en iyi yokuşçu ve gençler klasman mayosunu kazanarak “1 adam 3 mayo” görüntüsünü akıllarımıza kazıdı. Bisiklet çevreleri, bu zaferin bir şans mı değil mi tartışmasını dışında, ekip arkadaşlarından yardım almadan kazandığı şampiyonluğun koruyup koruyamacağını hemen tartışmaya başladılar.
Tadej Pogačar 2021 yılına da güçlü başladı. Sezonun açılışı olan Birleşik Arap Emirlikleri Turu’nda genel klasman zaferine ulaştı. Ardından ülkesinde düzenlenen Slovenya Turu’nda genel klasman mayosunu kazanarak Fransa Turu’na güçlü geldiğini ilan etti. Fransa Turu’nda herkes Pogačar’ın neler yapacağını merak içinde bekliyordu. Bir yandan da geçen senenin bir rastlantı olup olmadığı tartışılıyordu. Bu nedenle Pogačar Fransa Turu’na güçlü bir hazırlık süreci geçirerek geldi. Önce Birleşik Arap Emirlikleri Turu’nda birinci oldu. Arkasından Tirreno-Adriatico yarışında yine birinci oldu. Bask Turu’nda ikinci oldu ve Belçika Klasikleri’nden Liege – Bastogne- Liege yarışında birinci oldu. Fransa Turu başladığında Pogačar güçlü bir görüntü çizdi .8. Etapta yaptığı atakla da rakipleri arasında farkı arttırdı ve neredeyse şampiyonluğunu o günden ilan etti. Sonrasında ise sadece etabı kontrol altında tutarak genel klasman şampiyonluğunu ilan etti. Artık tüm otoriteler Pogačar’ı Merckx, Hinault gibi bisikletin efsaneleri ile kıyaslamaya başladı. Öyle ki Merckx verdiği bir röportajda “Eğer bir sağlık sorunu yaşamazsa ileride beşten fazla Le Tour kazanabilir” dedi. Sezonun son klasiği olan IL Lombardia Turu’nu da birinci bitirerek sezonu zaferle kapadı.
2022 sezonuna da bir Fransa Turu ile birlikte klasiklerde kazanma için çıkmayı hedeflemiş gibi gözüküyordu. İlk sezon açılışını her zaman olduğu gibi BAE’de yapan Pogačar, ardından İtalyan topraklarının tozlu yollarında harika bir 50 km solo atak yaparak birinciliğini bir gövde gösterisine dönüştürdü. Ardından yine Tirreno-Adriatico’da birinci olduktan sonra Belçika Klasikleri’nde iyi bir hazırlık sürecine dahil oldu. Fransa Turu’na gelindiğinde bir üçüncü şampiyonluk gelir mi diye düşünülüyordu. İlk etaplarda Pogačar yine güçlü olduğunu ve kazanabileceğini seyircilere belli etti. Ancak 11. Etabın sonunda yaptığı atakla belki de Fransa Turu’nun diğer etaplarında kullanabileceği gücünü harcamış oldu. Evet bir güç gösterisi yaptı fakat bu etap ona pahalıya mal olmuş gibi göründü. Sonraki etaplarda yarış liderliğini alabilmek için saldıran rakiplerine daha fazla dayanamadı. Fransa Turu’nda ikincilikle yetinmeyi bildi. Jumbo Visma bu süreci çok iyi yönetti ve Pogačar’ı kontrol altında tuttu.
Pogačar’ın Sırrı: Rahatlığı ve Eğlenmesi
Pogačar, katıldığı her yarışta kazanmak için mücadele etmesine karşın bir o kadar da bu mücadeleden zevk alıyor. Mitokondriyal DNA uzmanı ve UAE takımının performans direktörü: “Büyük turlarda geçen üç hafta psikolojik olarak herkes için zor olabilir ama Tadej çok sakin. Baskıyı, stresi hissetmiyor” şeklinde açıklamasıyla bizlere Tadej’in yarışlardaki rahatlığını açıklıyor. Hemen hemen tüm röportajlarında bundan bahsederken “Bisikletle yarışmaktan hoşlanan bir ergenim” diyor. Fransa Turu gibi büyük bir yarışta boy gösterirken bile etap sonunda dinlenirken rap şarkı için video çekebilen bir karakteri var. Verdiği röportajlarda her zaman mücadelenin ve bisiklet üzerinde olmanın ona keyif verdiğini söylüyor. Fransa Turu etaplarından Col du Portet’de de kazanan Pogačar rakiplerine adeta göz dağı vermişti. Rakiplerini ve kendi bacaklarını test eder gibi yavaşlayıp atak yaparak emin adımlarla zafere gitti. Etap sonu izleyen herkesin aklındaki soruyu muhabir sordu. “Bu senin için bir oyun mu?”. Aslında Pogačar’ı izlemek bir dans gösterisini izlemek gibi. Bisiklet ile senkronize dans eden bir sanatçı gibi tek vücutmüş gibi tırmanışını yüzündeki gülümsemeyle gerçekleştiriyor. Cevabı oldukça açıktı. “Evet, tabii ki. Bisiklet ilk günden beri benim için bir oyun ve oynamaktan keyif alıyorum.” BikeExchange adına yarışan kız arkadaşı Urška Žigart’a göre onu güçlü kılan faktörlerden biri de kendinden şüphe etmeden sakin bir yarış sürdürmesidir. “Tadej çok sakin ve yarış sırasında oldukça rahat. Kendinden asla şüphe etmez ve bana da hep aynısını söyler. ‘Yeterince güçlüsün’ der.” diye belirtiyor.
Gücün Sırrı: Toparlanma Seviyesi
Bisiklet sporunda çok ufak gözüken detaylardan sağlanan maksimum kazanç sizi bir adım öteye götürebilmektedir. Bisiklette veya sporcunun kendisindeki bir gram hafifleme, uyguladığı wattın ufacık artışı, kan değerlerinin diğer sporculara göre ufacık azalması gibi etmenler bir araya geldiğinde kazanımların toplamı maksimum kazanç sağlamış olur ve belki de bu kazanımlar şampiyonluğu getirir. Pogačar’ın belki de en büyük avantajı toparlanma süresindeki ve aktivite sırasındaki yoğunluğa vücudunun verdiği tepkinin çok düşük kalmasıdır. Ayrıca toparlanma süresinin de hızlı olduğu belirtilmektedir. Mitokondriyal DNA uzmanı ve UAE takımının performans direktörü Iñigo San Millan da Pogačar’ın yüksek efor sonrası güç toplama ve genetik yapı konularında doğuştan avantajlara sahip olduğunu söylüyor. Ve ekliyor: “Katıldığı etaplı yarışlarına bakarsanız ya kazanmıştır, ya ikinci ya da üçüncü olarak podyumda yer almıştır. Neredeyse hiç kötü bir gün geçirmez.” Yarışlardan sonra Tadej ile konuştuklarında, etabın nasıl olduğunu sorduğunda oldukça kolay cevabını alırken, diğer yarışçıların zor bir etaptı cevabı bunun en güzel örneklerinden.
Tüm bunlarla birlikte insanların anlayamadıkları sebeplerden dolayı ve belki de bisiklette dopingin hafızalarda hala taze olmasından kaynaklı Pogačar’ın performansına hep bir şüphe ile yaklaşılıyor. Kimilerinin zihninin bir köşesinde Pogačar acaba gizli gizli doping mi yapıyor düşüncesi yer alıyor. Bir etap sonrasında muhabirlerden biri de bu soruya değindi ve Pogačar “Hiç pozitif test vermedim” diyerek soruyu cevapladı. Pogačar suçlamalara şaşkınlıkla cevap verdi ve her zaman sakin olmasına karşın açıkça sinirlendi. Bunun asılsız olduğunu ve iyi bir ailede yetiştiğini her seferinde yinelemeye başladı. Bu konu şimdilik dedikodan öteye gitmiyor ve bu tarih yazan çocuğu zan altında bırakmıyor.
Spora Yatırım: Pogi Team
2020 yılında kurulan Pogi Team, 13 ile 19 arasında değişen beş yaş kategorisine sahip bir genç takımdır. Farklı yarışma ve kategorilerde yarışlar düzenleyerek Slovenya’da bisiklet kültürünü ve sporunu geliştirmek için Pogačar’ın liderliğinde büyeyen bir takım oldu. 2022 yılında BAE’nin sponsorluğunda yarışan takım Pogi Team UAE Generali adıyla yarışlara katılıyor. Bu sponsorlukla ilgili Pogačar, “BAE’nin Pogi Ekibine yardım teklifinden dolayı çok mutluyum. Onlar şu anda ana sponsorlardan biri ve takımı merak eden daha fazla sponsor olduğu için çok mutluyum” ifadelerini kullandı. Pogačar bu takım için sadece bir figür değil aynı zamanda finansal destekçi. Takımın antrenörü Koncilija, aslında bu takımın mentalitesini şü sözlerle ortaya koyuyor. “Ne kadar iyi olduğumuz, ne tür sonuçlar aldığımız için para almıyoruz. Bence en önemlisi, çocukların iyi insanlar olarak yetiştirildiği, onlara öğrettiğimiz şeylerin daha sonraki yaşam için önemli olduğu vizyonuna sahip olmamız.”
Son olarak, Pogačar, genç yaşında olmasına ve hala öğrenme isteğine karşın aynı zaman da takımın patronu olmayı başarıyor. Seyir zevki yüksek bir jenerasyonun parçası olarak uzun yıllar boyu bizlere heyecan yaşatacağını umuyorum. Belki de Merckx’in kurduğu hanedanlığın bir başka benzerini kurabilir. Aynı kazanma iç güdüsü ve dominasyonu benzerlik gösteriyor. Fakat Pogačar bunu bizlere daha sempatik şekilde ve olayın sadece kazanmaktan ziyade işini severek yapma özelinde gösteriyor. O kaybetse de peloton içerisinde olmaktan ve mücadele etmekten zevk aldığını bizlere hissettiriyor. Pogačar, bizlere tarihi nasıl yazacağını gösterecek ve biz de heyecanla bu serüveni takip edeceğiz.
Kaynaklar
https://socratesdergi.com/yazi/cag