NBA Draft Sistemi İşleyişi Ve Takas Mantığı

Günümüzde spor her insanın hayatında önemli bir yer kaplıyor. Pek çok insan farklı spor dallarında yurt içinden ya da yurt dışından takımları destekliyor. En çok ilgi gören ve desteğe sahip olan organizasyonlardan biri de Amerikan Basketbol Ligi, yani NBA. NBA sadece bünyesinde bulundurduğu müthiş sporcularla ve tarihiyle değil, her maçın içinde apayrı görsel şovlar sunan bir lig olmasıyla da tüm dünyanın ilgi odağında. Dünyada açık ara en iyi basketbolun oynandığı ve inanılmaz gelirlerin olduğu NBA’in tek öne çıkan özelliği bunlar değil. Sadece diğer basketbol liglerinden değil, dünyadaki birçok organizasyondan farklı iki özelliği var ve bu özellikler lige olan ilgiyi daha da artırıyor: Draft ve takas sistemleri. Özellikle draft yöntemi ligdeki rekabeti her zaman en üst düzeyde tutuyor ve her takımın belli bir amacının olmasını sağlıyor. Takas sistemi ise zaman zaman bazı süper takımların kurulmasına ve ya bazı takımların yanlış hamleler yaparak birçok sezonunu riske atmasına sebep olabiliyor.

1946 yılında kurulan NBA, bu zamana kadar eklenen 3 sayı ve 24 saniye gibi çeşitli kurallarla ve lige eklenen, çıkarılan takımlarla şimdiki halini aldı. Draft sistemi ise ligin ilk sezonundan beri devam ediyor. İlk olarak 1946-47 sezonunu son sırada bitiren takım olan Pittsburgh Ironmen, ilk sıradan seçme hakkını kullanmış ve Clifton McNeely’yi seçmiştir. 1966 yılında ise konferans sisteminin lige gelmesiyle beraber ilk sıra hakkı için yazı-tura atılmasına karar verildi. 1980’lerde getirilen bazı düzenlemelerle birlikte ise kura sistemi getirildi ve ligi düşük sıralarda bitiren takımların daha yüksek sıradan seçme şansı sağlanarak draft sistemi günümüzdeki hâline ulaştı.

NBA draft

Drafta 19 yaşını doldurmuş ve ABD’deki üniversite eğitimini tamamlayan her basketbolcu katılabilir. İsteyen sporcu seçilse bile kendini hazır hissetmeyip başka liglerde oynayabilir, seçilemeyen oyuncu ise tekrar drafta katılamaz. Draft sonrası lige katılan genç yıldızlar ‘Yılın Çaylağı’ ödülü için mücadele ederler. Ayrıca draftta seçilen oyuncuların da takas edilme şansı vardır. 2018 yılında yapılan seçmelerde EuroLeague’de MVP seçilen Doncic ve ‘Yeni Steph Curry’ olarak tanıtılan Trae Young, Atlanta Hawks ve Dallas Mavericks takımları tarafından takaslandılar. Atlanta Hawks her ne kadar bu takas yüzünden eleştiriler alsa da Trae Young bu seçimlerinin boşa gitmediğini basketbol severlere pek çok kez gösterdi ve yapılan bu takas ligin geleceğini de etkiledi.

Tarihe Geçen Draft Seçimleri

Yıllardır devam eden draft sistemi, büyük yıldızlar kadar büyük fiyaskolara da sebep olmuş bir sistem. Bunun en büyük örneği ise 2007 yılında yapılan seçmeler. İlk seçim hakkına sahip olan Portland Trailblazers takımı, basketbol tarihinin en büyük skorerlerinden biri olan Kevin Durant yerine Greg Oden’ı seçip yıllar geçtikçe bu seçimlerinden dolayı alay konusu bile olmuştu. Kevin Durant’i seçen Seattle Supersonics takımı ise daha sonraki yıllarda takıma Russel Westbrook ve James Harden’ı da draft yoluyla takıma ekleyerek Oklahoma City Thunder adıyla 2012 yılında NBA finallerine kadar yükseldiler ancak LeBron James’e sahip Miami Heat’e mağlup oldular. İlk şampiyonluğunu kazanan James ise 2003 draftında, 2007 yılında finallere taşıyacağı Cleveland Cavaliers takımı tarafından ilk sırada seçilirken, tarihin en iyi draft sınıflarından biri olan o yılda Detroit Pistons takımının seçmediği oyuncular, ligin seyrini değiştirdi. 2004 senesinde şampiyon olan Detroit Pistons eğer Darko Milicic yerine Chris Bosh, Carmelo Anthony ya da Dwyane Wade’i seçmiş olsaydı, lige bir süre daha damga vurmalarına kesin gözüyle bakılıyordu. Onlar tarafından 2. sırada seçilen Darko Milicic ise kariyerinde çift haneli skor ortalamalarını bile göremeden lige veda etti. 2013 yılında ise Cleveland Cavaliers tarafından ilk sırada seçilen Anthony Bennett tarihin en kötü seçimlerinden biri olsa da kariyerine Fenerbahçe forması ile EuroLeague şampiyonluğu eklemeyi başardı. Son yıllarda ise en çok ses getiren draft seçimi 2000 doğumlu Zion Williamson oldu. Lige yeni katılmasına ve sakatlık sebebiyle çok az maça çıkmasına rağmen NBA 2K oyununun kapağında yer alan genç yıldız New Orleans Pelicans tarafından seçildi ve bu olay, draft sisteminin bir takımı yıllar geçtikçe ne kadar etkileyebileceğinin en iyi örneklerinden biri olabilir.

NBA Draft

Son yıllarda NBA’de eski günlerini arayan takımlardan olan Detroit Pistons taraftarı Kamil Kürşat Yıldırım ise takımının draft konusundaki son hamlelerini şöyle değerlendiriyor ve sistemle ilgili bazı önemli bilgiler veriyor:

Oyuncuların tavanları ve tabanları oyuncuların seçildiği sıraları oldukça etkiler. Tabii bir oyuncunun potansiyeli 1 sene kadar öncesinden bas bas bağırabilirken, draft günü de sıralama değişebilir. Örneğin 2019 yılında Zion Williamson’ın potansiyeli ve 1.sıradan seçileceği belliydi ancak 2022 draftı için özellikle Chet Holmgren ismi 1.sıra için bariz gibiyken fiziği başta olmak üzere bazı durumlardan ötürü Jabari Smith Jr.’ın ilk sıradan seçileceği söylenmişti. Draftta ise Orlando Magic ilk sıradan Paolo Banchero’yu seçmişti. Potansiyeli yüksek görülen Williamson’ın sakatlıklar sebebiyle 3 yıllık kariyerinin yarısını kaçırması da bu işin acı ve riskli tarafı ki 2022 yılında da ilk sıra seçimi olarak görülen Chet maalesef ayak sakatlığı sebebiyle sezonun tamamını kaçıracak. Zion ciddi bir süre kaçırmasına rağmen takımının onunla sözleşme uzatmış olması da draft sisteminin bir takımın kaç yılına etki edebileceğini gösteriyor. Tabi aynı sene 2. Sıradan seçilen Ja Morant’in gerek takım başarısı, gerek bireysel ödüller olarak önde olması da kurulacak yapıya seçilecek bir oyuncunun nasıl entegre edildiğinin de önemini gösteriyor. Yani genç ve potansiyelli bir oyuncuyu seçmek sadece atılacak bir adımdan ibaret. Çünkü bu sebeple o gün doğru olan bir seçim 2-3 sene sonra yanlış bir seçime de dönüşebilir.

Takımım olan Detroit Pistons’tan örnek verelim mesela. Cade Cunningham, Jaden Ivey, Saddiq Bey gibi ilk tur seçimlerimizle 4 yıllık kontratlarımız varken ikinci tur seçimlerimizde farklılık göze çarpıyor. Mesela 2020 yılında seçtiğimiz Saben Lee ile sözleşme imzalarken 2021 yılındaki Luka Garza ile 2, Isaiah Livers ile 3 yıllık sözleşme imzalamıştık, Yine 2021 yılındaki ikinci tur seçimimiz Balsa Koprivica ve 2022 ikinci tur seçimimiz Gabriele Procida’yı ise draft haklarını koruyarak gelişmelerinin devam etmesini sağlamak için stash yaparak Avrupa’ya gönderdik.

Takas Sistemi

Bazı takımları ligin dibinden şampiyonluk yarışına, bazı takımları ise kötü tercihleri sebebiyle hayal kırıklığına götüren draft sistemi genelde genç oyuncuları ilgilendirse de şimdi bahsedecek olduğumuz takas sistemi bazı simge oyuncular hariç herkesi yerinden edebilecek ve draft sisteminde olduğu takımları zirveye ya da dibe götürebilecek önemli bir etken. Adından da anlayabildiğimiz gibi oyuncular ya da Doncic-Young olayındaki gibi draft hakları takımlar arasında değiştirilebilir. Ancak takımlar takas olaylarında her zaman istedikleri kadar söz sahibi olamayabiliyorlar. Bir önceki sezona Houston Rockets’da başlayıp Brooklyn Nets takımına takas olan ve bir süper takım yaratan James Harden bunun en iyi örneklerinden biri. Oklahoma macerasının ardından Houston Rockets ile bir türlü kazanamadığı şampiyonluğu kazanmak için takas isteğini açıkça belirten Harden bu konuda takımının elini zayıflattı ve 3 kez sayı kralı olmuş oyuncu Houston Rockets’ın kadrosunu pek de güçlendiremeden Brooklyn Nets’in yolunu tuttu.

Tabii ki her takasta bir kaybeden olmak zorunda değil. Son zamanlarında LeBron James’le oynama isteği iyi bilinen Anthony Davis, Los Angeles Lakers’a genç yıldızlar Brandon Ingram, Lonzo Ball ve Josh Hart’ın yanı sıra bazı draft hakları karşılığında takaslandı ve Davis, Lakers’a şampiyonluk getirirken New Orleans Pelicans takımı yeniden yapılanma için iyi bir fırsat bulmuş oldu. Takas işleminde dikkat edilmesi gereken şey, aldığınız garanti kontratlı oyuncuların bazen beklenildiği gibi çıkmama ihtimalidir. Draft sisteminde iyi bir seçimle takımın geleceğini kurtarma şansınız varken, yanlış bir takas hamlesiyle takımınızın belki de 10 senesini heba edebilirsiniz. Bunun en çarpıcı örneği 2012-13 sezonunda Brooklyn Nets’in giriştiği takas hamlesi olabilir. Özetle 37 yaşındaki Kevin Garnett, 36 yaşındaki Paul Pierce ve 36 yaşındaki Jason Terry için, içlerinde Damian Lillard ve Jayson Tatum’u seçebilecekleri birçok draft hakkını ellerinden çıkardılar. Yaşlı yıldızların birlikteliği Brooklyn Nets’e bir şey kazandırmadığı gibi, istedikleri yıldız dolu kadroyu kurmak için 9 sene beklemek zorunda kaldılar. Takas konusunda da işleri yolunda gitmeyen Detroit Pistons için dostumuz Kamil Kürşat Yıldırım’ın fikirleri şu şekilde:

Detroit Pistons 2008 yılındaki Billups-Iverson takası ve sonrasında şehre vuran ekonomik krizden sonra yarışmacı olmayı başaramadı ve maalesef vasat bir yönetime maruz kaldı. Bu süreçte de gerek lotaryadan gerek 15.sıradan çok fazla oyuncu draft etti. O gün için doğru olan çok fazla seçim varken maalesef günün sonunda pek iyi seçimler olarak görülmüyor.  Brandon Knight, Henry Ellenson, Sekou Doumbouya gibi vasat seçimleri de olan takımımız Greg Monroe, Andre Drummond, Luke Kennard gibi iyi oyuncuları da seçti ancak Devin Booker, Giannis Antetokounmpo, Donovan Mitchell, Bam Adebayo, gibi isimler bu draftlarda maalesef Pistons’ın seçtiği sıranın arkasından seçildi. Pistons bu isimlerden 2 tanesini seçip doğru planlamayla ilerlese şampiyonluk şansı olan bir takıma dönüşebilirdi. Üstelik takım bu süreçte Spencer Dinwiddie ve Khris Middleton gibi isimleri de 2.turdan seçmiş ancak bir hiç uğruna takımdan yollamış ve geldikleri seviyeyi imrenerek izlemek zorunda kalmıştı. Yani draft günü makul olan bir seçim 2 sene içinde kötü bir seçime dönüşebiliyor. Bunun için takımların scout raporlarının ve genel menajerin tercihlerinin çok önemi var. Koçumuzu beğenmiyorum ancak seçtiğimiz oyuncular ve takasladığımız gençlerden yana eğer onayı varsa iyi iş yapıyor. Tabi aynı oyunculardan sahada da maksimum katkı alsa güzel olacak ancak seviyesi bu kadar. Cade Cunningham, Saddiq Bey, Hamidou Diallo, Isaiah Stewart, Jaden Ivey, Marvin Bagley III, Killian Hayes gayet iyi ve potansiyelli bir nüve. Umarım güzel günleri de onlarla birlikte görebiliriz.

Yapılanma sürecimiz ve draftın öneminin hayatımıza girişiyse biraz acı bir süreç oldu. Günümüzde çoğu takım ya üst üste gelen başarısızlıklardan, ya takımın nüvesinin yaşlanmasından ya da sakatlıklardan dolayı reset tuşuna basıyor. Utah Jazz, Houston Rockets, Oklahoma City Thunder ilk gruba girerken San Antonio Spurs ikinci gruba örnek. Orlando Magic ve takımımız Detroit Pistons ise en sancılı tercih olan son seçeneği tercih etti. Reggie Jackson, Andre Drummond gibi oyunculara haddinden yüksek kontrat veren takımımız 2018 yılında işini kaybetmekten korkan Van Gundy’nin takıma 4.5 sene daha maksimum kontrat olacak olan Blake Griffin’i getirdi ve maddi durumumuz iyice sıkıştı. Bunun üstüne 2018 yılında Shai Gilgeous-Alexander gibi bir isimden de olmuş olduk. Glenn Robinson ve Jose Calderon gibi bir takımı yarım santimetre ileri götürmeyecek isimler almak zorunda kaldık. Nitekim Blake Griffin’in geçirdiği insanüstü sezon sayesinde playoff yaptık ancak o da uzun vadede bir işe yaramadı. Takımımız vasat kadroya Derrick Rose, Markieff Morris gibi isimleri getirdi. Zaten sakatlığa yatkın olan kadromuzda sağlam olan oyuncumuz kalmadı. Blake Griffin’in dönüşü de takıma fayda sağlayamadı. Onun da sakatlığı nüksetti zaten. Sakatlıklar birbirini kovaladı. Henüz sezonun 9. Maçında 4 tane sakatla oynayan bir takım haline dönmüştük. Hatta Andre Drummond’ın avokado kazası da takımın durumuna yakışan bir vaka oldu. Bilmeyenler için 2019 yılında Mexico City’de yapacağımız Dallas Mavericks maçından önce bir restorana gidiyor ve sipariş ettiği bir yemekte avokado olmaması gerektiğini çünkü alerjisi olduğunu söylüyor ancak yemekte avokado çıkıyor ve Andre’nin gözü şişiyor. O maçtan önce durumu belirsiz olan Andre o maçta oynuyor ancak sonrasında 2 maçı kaçırıyor. Sezonun devamında da bir çözüm bulunamadı, belki de yıllar önce yapılması gereken yapıldı ve takım dağıtıldı. Reggie Jackson, Markieff Morris serbest bırakılırken Andre Drummond takaslandı. Derrick Rose takaslanması gerekirken takaslanmadı. Luke Kennard ve Blake Griffin sezonu kapattı ve takımımız ligin iyice dibine gitti. Yapılan vasat hamlelerden sonra bir kan değişimi gerekiyordu. Bu da Troy Weaver’ın takıma genel menajer olmasıyla gerçekleşti. Ancak işi zordu. Takımın iyi savunmacılarından Bruce Brown’ı gönderip Dzanan Musa ve 2.tur draft hakkı alarak mesaiye başlayan Weaver drafttaki seçim hakkını 4’e çıkardı. Drafttan Killian Hayes, Isaiah Stewart, Saddiq Bey, Saben Lee ile çıkan Weaver, takaslar ve free agency hamleleriyle savaşarak kaybeden bir takım kurmayı başarmıştı. Sıradaki hamle eldeki veteranları temizlemekti. Derrick Rose rağmen makul kontratı sayesinde Dennis Smith Jr. ve 2.tur draft hakkına çevirilmişti ancak Blake Griffin için aynısı geçerli değildi. 2 yılda 75 milyonluk alacağı olan Griffin için bir takas bulunamadı. Saddiq Bey’in çıkışı ve Jerami Grant’in performansından ötürü önlerini açmak için Griffin önce kadro dışı bırakıldı, devasa kontratına alıcı bulunamayınca serbest bırakıldı. Kontratı 2 yılda ödenecek olan Blake Griffin kadroda bulunmadığı halde takımın maaş boşluğundan 29 milyon dolar yiyecekti. Bunun bir faydası aslında yapılanmaya devam etmek için şart koşuyor olmasıydı. Takımımız yapılanmanın ilk senesinden 20-52 derecesiyle çıktı ve draftta da şans eseri 1. Sıraya düştü. Cade Cunningham’ı seçtik, genç nüvenin yan parçaları Saben Lee, Frank Jackson ve Hamidou Diallo’yu koruduk. Takım son yılların en potansiyelli oyuncularından birisi olarak görülen Cade’in sezona sakat girmesi, kötü hücum performansı ve kötü koç tercihleri nedeniyle sezona berbat girdi ancak sezonun 2. Yarısında yükselen bir grafik çizip sezonu 23-59 bitirdi ama draftta 5. sıraya düştü. Jerami Grant’in düşen performansı nedeniyle sadece 2025 yılından bir adet 1.tur draft hakkı alan takımımız, draftta 5.sıradan Jaden Ivey’i seçip Grant karşılığında aldığı draft hakkını vererek kısmen kötü bir kontrat olan Kemba Walker ve 13.sıra draft hakkını aldı, 13. Sıradan Jalen Duren’i seçti. Takımımızın 2020 yılından bu yana drafttan temel oluşturma çabaları bu hamleyle şimdilik son buldu. Kadromuz potansiyelli gençlerden ve iyi veteranlardan oluşuyor. . Alec Burks, Nerlens Noel, Bojan Bogdanovic gibi oyuncularla kadroyu iyi dengeledi. Umuyorum ki koçumuz saçmalamayı bırakır ve genç nüvemizi ileri taşır. Son 3 drafttan iyi çıktık. Bakalım önümüzdeki senenin draftını da inceleyecek miyiz bekleyip görelim.

Zaman zaman bütçede yer açmak için, zaman zaman ise yıldızların isteğine boyun eğip kadroların zarar görmesiyle sonuçlanan takas hamleleri sık sık görülmekte ancak beklentilerin karşılanmadığı ve adeta ‘soygun’ yapılan daha pek çok takas hamlesi bulunmakta. Ayrıca bütün draft hakkı takasları win-win şeklinde sonuçlanmıyor. 2011 yılında 5. sıradan seçilen süper yıldız Kawhi Leonard, Indiana Pacers tarafından San Antonio Spurs takımına George Hill karşılığında takaslandı ve Indiana takımı adına kötü bir tercih oldu. Son dönemde Türkiye Basketbol Ligi’nde En Değerli Oyuncu seçilen genç yıldız Alperen Şengün ise 2021 draftlarında 16. sıradan Oklahoma City Thunder tarafından seçildi ve takas yoluyla Houston Rockets takımına katıldı. Belki de Alperen, Houston ile ödüller kazanırken onu elinde tutmayan Oklahoma City yönetimi bundan pişmanlık duyacak. Oklahoma City’nin pişman olabileceği tek olay bu da değil. Anadolu Efes formasıyla iki EuroLeague şampiyonluğu kazanan ve şuanda Avrupa’nın en iyi oyuncusu olarak görülen Vasilije Micic’in NBA hakları Oklahoma City Thunder’ın elinde. 2022 yazında pek çok kez gitmenin eşiğine gelen Micic istediği şartlarda bir teklif alamadı. Ayrıca vatandaşı olan süper yıldız Nikola Jokic de ona Denver Nuggets forması giydirmek için uğramıştı ancak Vasa sezon sonu NBA çıkışlı kontratına devam etti ve İstanbul’da kalma kararı aldı.

Yıllardır birçok takımın ve oyuncunun inanılmaz kazançları, hayal kırıklıkları, tutmayan beklentileri ve zirveye çıkışlarına şahit olan NBA’de, burdaki rekabeti üst düzeye çıkarmayı amaçlayan draft ve takas sistemi herşeyi yoluna koyabilecek ya da alt üst edebilecek çok önemli iki etken. Her sezon 60 draft seçiminin ve onlarca takasın yapıldığı bu ligde bakalım önümüzdeki yıllarda hangi yıldızlar lige katılacak ve takımlar hangi hamleleri yaparak kadrolarını güçlendirecek.

Total
0
Shares
Önceki Yazı
Parabolica

79 | Meksika GP

Sonraki Yazı
MIchael Schumacher

Michael Schumacher: Sırra Kadem Basan GOAT

Bunlar da ilgini çekebilir