Steffen Baumgart: Düşme Hattından Gelen Başarı

Bugün sizi adı Türkiye’de pek de bilinmeyen ama kısıtlı bütçeyle harikalar yaratan bir teknik adamla tanıştıracağım; Steffen Baumgart.

Almanya Bundesliga’nın 2020/2021 sezonu birçok takım için beklentini üstünde geçmiş olsa da bu durum Köln için geçerli değildi. Almanya’nın önemli takımlarından biri olan Köln, 2020/2021 sezonunu sadece 33 puan toplayarak 16. sırada bitirdi. Bu sıralama sonucunda Köln takımı play-out maçı oynamış ve bu mücadelede Holstein Kiel’i iki maç sonucunda elemeyi başararak Bundesliga’da kalmaya hak kazanmıştı.

Alınan bu sonuç neticesinde, ligde kalma başarısı gelmiş olsa da bu Köln ekibi için tatmin edici bir durum değildi. Takımda bazı değişikliklerin yapılması gerektiği artık aşikardı. Yönetim ilk önemli değişikliği Paderborn ile iki yıl önce Bundesliga’ya çıkma başarısı gösteren ve özellikle düşük bütçeli takımlarla yakaladığı başarılarla dikkat çeken Steffen Baumgart’ı takımın başına geçirerek yaptı. Tecrübeli teknik adamın aldığı radikal kararlar sonucunda ise Köln bu sezonu 7. sırada bitirmeyi başardı. Özellikle bir sezon önce düşmeme mücadelesi veren bu takım için elde edilen bu sıralamanın fazlasıyla önemli olduğunu söyleyebiliriz. Peki Baumgart bu sıralamayı elde etmeyi nasıl başardı?

Steffen baumgart 1

Transfer Dönemi

Baumgart’ın bir teknik direktör olarak belki de en önemli özelliği tespittir. Baumgart birlikte çalıştığı oyuncuları çok iyi gözlemler ve oyun planına göre onları hazırlamayı tercih eder. Köln’ün başına geçerken de bunu yapmaya özen gösterdiğini söyleyebiliriz. Bu yüzden, 2020/2021 sezonundaki kadrodan onu etkileyen 3 oyuncu üzerine takım kurmayı tercih etti. Bu oyuncular sol bek Jonas Hector, ön libero Ellyes Skhiri ve on numara mevkiinde görev alan Ondrej Duda’ ydı. Bahsettiğim bu üç oyuncu bir önceki sezonun kadrosunda en çok süre alan oyunculardı. Bununla birlikte Baumgart, bir önceki sezonda çok fazla süre alamayan bazı oyuncuları ise oyun planına uyduğu için kadroya entegre etmeye karar verdi (Florian Kainz, Salih Özcan, Benno Schmitz)

Baumgart, göreve gelirken bu altı oyuncuyu kafasındaki kadroya koymuştu, fakat bu oyuncular özellikle skor yükünü üstlenme bakımından fazla yeterli değildi. Bu yüzden, transfer döneminde deyim yerindeyse nokta atışlar yapması gerekiyordu. Öncelikle bir önceki sezon kiralık olarak St. Etienne’ de forma giyen Modeste kadroya yeniden kazandırıldı. Ardından ise genel olarak bedelsiz oyunculara yönelerek bir çözüm yolu bulmayı tercih etti. Köln yönetimi kadroda fazlasıyla süre bulan dört oyuncuyla bedelsiz olarak anlaşmayı başardı (Marvin Schwabe, Timo Hübers, Dejan Ljubicic, Mark Uth).

Bu sayede Baumgart’ın istediği kadronun iskeleti neredeyse tamamen oluştu. Bahsedilen toplamdaki 12 oyuncu bu sezon Köln takımının en fazla ilk 11 başlayan oyuncuları olmayı başardılar. Ayrıca bu kadro kurulması sürecinde aslında hiçbir oyuncuya bonservis bedeli ödenmedi. Bu bilgiler ışığında ise, Baumgart’ın başarılı olmak için yüksek bonservis bedellerine ihtiyacı olmadığını söylemek güç olmaz.

Taktiksel Diziliş

Köln özellikle 2020/2021 sezonunda birçok diziliş denemişti, fakat bu denemelerin etkili bir sonuç vermediği sezon sonundaki konuma baktığımızda karşımıza çıkıyor. Baumgart dizilişinde fazla değişiklik yapmayı isteyen bir teknik adam değildi. Onun kafasında bir tane ana diziliş ve işler istediği gibi gitmezse kullanacağı bir veya iki adet yan diziliş bulunuyordu. Kariyeri boyunca bu fikir ışığında devam etmiş teknik adam, bunu Köln’ün başındayken de değiştirmedi.

Öncelikli olarak Baumgart 3’lü savunma ile oynamayı isteyen teknik adamlardan değildi. Çünkü, onun oynadığı oyunda özellikle kanat beklerin ileride yakalanması geride ciddi gol pozisyonlarına sebep olabilirdi. Ayrıca forvet mevkiinde genel olarak iki oyuncu olmasını tercih ediyordu (bazı karşılaşmalarda 4-2-3-1 dizilişi de kullandı.). Bunun sebebi ise, ceza sahasına fazlaca top atılması esnasında ceza sahasında kalabalık olmaktı. Köln’ün bu sezon rakip ceza sahasında en çok topla buluşan altıncı takım olduğu istatistiğini düşünürsek, Baumgart’ın bu amacına ulaştığını söyleyebiliriz.

Hücum Aksiyonları

Bitiriciliği İyi Bir Forvet

Baumgart’ın oyununda özellikle santrafor mevkii en önemli pozisyonlardan biriydi. Çünkü Köln maç başına gol beklentisi çok yüksek takımlardan biri değildi. Bu yüzden eline geçen pozisyonu iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Bu sezon elde ettiği pozisyonları verimli değerlendiren Anthony Modeste ise fazlasıyla Köln’ün işini rahatlatacaktı. Bu sezon ligde 20 gol atan Fransız forvet, Baumgart’ın hücumdaki en önemli silahı olmayı başardı. Ceza sahası içine yapılan çoğu hava topu olmak üzere birçok ortayı başta Modeste olmak üzere birçok Köln oyuncusu gole çevirmeyi başardı ve ceza sahası içine yapılan ortalar Köln’ün en önemli hücum silahı haline geldi.

Steffen baumgart 2
Golü izlemek için tıklayınız.

Wolfburg ile deplasmanda oynanan karşılaşmanın son dakikalarında, yapılan orta esnasında ceza sahası içinde üç Köln oyuncusunu görüyoruz. Ceza sahası içinde yapılan ortalarda fazla oyuncu bulunması Köln’ün en önemli kozlarından biriydi. Orta sonucunda ise Modeste yaptığı etkili kafa vuruşu sonucunda takımına 3 puanı kazandıran golü atmayı başardı.

Golü izlemek için tıklayınız.

Bochum ile oynanan iç saha karşılaşmasında ise, yine kafa vuruşuna hazır üç oyuncuyu ceza sahası içinde görüyoruz. Yapılan orta sonucunda ise takım farkı ikiye çıkarmayı başararak üç puan almayı başardı. Bahsettiğimiz bu karşılaşmadaki ilk gol de benzer şekilde gelmişti.

Bekin Hücuma Katkısı

En önemli hücum silahı, ceza sahsına yapılan ortalar olan bir takım için beklerin hücuma katkısı fazlasıyla önem taşımaktaydı. Bu yüzden Hector ve Schmitz isimlerini bu sezon birçok defa üçüncü bölgede görme şansımız oldu.

Maç özeti için tıklayınız.

Frankfurt deplasmanındaki karşılaşmada maçın daha ilk dakikalarında Hector’ un bir kanat oyuncusu gibi savunma arkasına sarkması sonucunda Köln etkili bir gol pozisyonu yakalamayı başardı. Hector yaptığı bu etkili koşu sonucunda Skhiri’ye asist yapmayı başardı.

Maç özeri için tıklayınız.

Köln’ün sahasında oynanan Frankfurt maçında ise, yine Hector’un hücuma katıldığı bir pozisyon görüyoruz. Hector yaptığı bu koşu ile rakip savunmanın dengesini bozmayı başarıyor ve takımının etkili bir gol pozisyonu kazanmasında en önemli rolü üstleniyor. Pozisyon gol ile sonuçlanmamış olsa da Hector’un bu çabası sonucunda gol pozisyonu açısından kısır denilebilecek bu karşılaşmada Köln ciddi bir şans elde ediyor.

Top Rakipteyken Uygulanan Baskı

Köln bu sezon genel olarak santraforu ve bekleriyle ön plana çıkmış olsa da göz ardı edilmemesi gereken en önemli istatistiği rakibine pas yapma rahatlığı vermemesiydi. Bu alanda liginde en başarılı takım olmayı başaran Köln, 11 maçta rakiplerine %70 altında pas isabet oranı vermeyi başardı.

Bu istatistiğin elde edilmesinde en önemli etkenin top rakipteyken uygulanan pres olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle Köln ekibi top rakipteyken uyguladığı baskı sonucunda birçok maçta topu kazanmayı başardı. Hatta bu baskı zaman zaman Köln takımının gol pozisyonlarına girmesini de sağladı.

Maç özeti için tıklayınız.

Bochum deplasmanındaki karşılaşmada ise rakip oyuncuya uygulanan baskı sonucunda pas hatası geliyor. Topu kazanan Kainz, Modeste’ye yaptığı asist ile Köln’ün öne geçmesini sağlıyor.

Maç özeti için tıklayınız.

Mönchengladbach maçında ise, rakip oyuncunun neredeyse tüm pas opsiyonlarının kapatılmış durumda olduğunu görüyoruz. Baskı ardından kazanılan top ise Köln’ün karşılaşmada öne geçmesini sağlıyor.

Savunma Zafiyetleri

Duran Toplar

Köln’ün bu sezon savunma konusunda da başarılı bir sezon çıkardı diyebiliriz. Fakat, savunma da yaşanan bazı problemlerde mevcuttu. Öncelikli olarak savunmadan kısa paslarla çıkmak isteyen takımda özellikle kaleci Horn’un yaptığı pas hataları takımı savunmada sıkıntıya sokuyordu. Bu sebepten ötürü kulüp yeni transfer ettiği Schwabe’ye forma şansı vermeyi tercih etti.

Bir diğer önemli savunma zafiyeti ise, rakibin kazandığı duran toplardı. Bu zafiyetin önemi Köln açısından çok büyüktü. Çünkü, belki de tecrübeli teknik adamın sezon boyunca tek çözüm bulamadığı konu duran toplardı.

Dortmund deplasmanında oynanan karşılaşmada rakibin kullandığı duran top sonucunda Köln 2-0 geriye düştü. Kullanılan köşe vuruşu esnasında ceza sahası içinde yalnızca 4 Dortmundlu futbolcu olması, Köln’ün duran top zafiyetinin belki de en önemli göstergesi diyebiliriz.

Maç özeti için tıklayınız.

Hertha Berlin ile oynana mücadelede ise, Köln 2-0 öndeyken rakibin kullandığı serbest vuruş sonucu fark bire indi. Yenilen bu gol sonrasında Köln yine de maçı kazanmayı başarsa da stoperlerin ve kalecinin bu pozisyonda topa dokunamaması duran top zafiyetine öne çıkaran gerçeklerden biriydi.

Savunma Arkasına Atılan Uzun Toplar

Duran toplarda sezon genelinde birçok gol yiyen Köln takımının bir diğer problemi ise savunma arkasına atılan uzun topladı. Özellikle savunmanın yerleşik olduğu dakikalarda rakibin hızlı bir kanat veya santrafor oyuncusu savunma arkasına koşular yaptığında Köln stoperleri oyuncuya yetişmekte güçlük yaşıyordu. Bu problem rakibe fazla sayıda karşı karşıya kalma şansı veriyordu.

Maç özeti için tıklayınız.

Mönchengladbach karşısında savunmada eksik yakalanan Köln, özellikle savunma çizgisinden tamamen kopmuştu. Hofmann, yaptığı savunma arkası koşuyla kaleciyle karşı karşıya kalmayı başardı. Pozisyon Köln aleyhine bir golle sonuçlanmamış olsa da yapılan bu hata Köln savunmasına zor anlar yaşattı.

Maç özeti için tıklayınız.

Bir diğer önemli pozisyonda ise, Lukebakio’ya atılan pas sonrasında Köln, savunmada eksik yakalandı. Atılan topu rahatça kontrol eden Lukebakio, Köln savunma oyuncusuyla bire bir kalmayı başardı (Kadrajda olmamasına rağmen Köln stoperlerinden bir görev yerinde.). Lukebakio pozisyon sonunda Lukebakio, Weghorst’a yaptığı asist sonucunda takımını öne geçirmeyi başardı. Özellikle bu karşılaşmalarda yapılan hatalarda ön plana çıkan 30 yaşındaki stoper Czichos, bir süre sonra formasını Kilian’a kaptırdı. Savunma arkası atılan duran toplardaki problemi Baumgart bu hamle ile azaltmayı başardı.

Hücum performanslarını ve savunma zafiyetlerini göz önüne aldığımızda, Baumgart’ın başarılı bir performans sergilediğini söylememiz yanlış olmaz. Bir önceki sezonda yalnızca 33 puan toplayarak 16. olan Köln takımı Baumgart yönetiminde çok az bir takviye ile 7. bitirmeyi başardı. Özellikle hücumda geçen sezon attığı 34 golle ligin en az gol bulan dördüncü takımı olan Köln, bu sezon attığı 52 gol ile bu alanda en başarılı sekizinci takım olmayı başardı.

Baumgart genel olarak hücum özellikleriyle öne çıkan bir teknik direktördü. Bu sebeple Köln takımında da onu başarıya götüren anlayışın özünde hücum yattığını söyleyebiliriz. Fakat, bu sezon elde edilen tabloda pastanın tamamını hücuma oyuncularına veya hücum taktiklerine vermek yanlış olur. 2020/2021 sezonunda ligin en çok gol yiyen ikinci takımı olan Köln, 2021/2022 sezonunda ligin en az gol yiyen yedinci takımı olmayı başardı.

Kısa sürede Köln taraftarını ve yönetimini memnun eden Baumgart ise, elde edilen başarıdaki en büyük pay sahiplerinden biri oldu.


Plase:

Total
0
Shares
Önceki Yazı

Roberto Clemente: Evhamlı Son Kahraman

Sonraki Yazı

Jens VoIgt: Büyüleyici Yarış

Bunlar da ilgini çekebilir
Daha

Nicolò Barella

Nicolò Barella, 7 Şubat 1997 tarihinde İtalya’nın Cagliari şehrinde dünyaya geldi. Futbola doğduğu şehrin altyapısında başlayan Barella, ilk profesyonel…